Bezen & Partners | News

COVID-19 ile mücadele kapsamında icra ve iflas takiplerinin ve adli sürelerin durdurulmasına ilişkin düzenlemeler hakkındaki Bilgi Notumuz yayınlanmıştır.










BİLGİ NOTU:



COVID-19 ile Mücadele Kapsamında İcra ve İflas Takipleri ile Adli Sürelerin Durdurulması




 



 



 



 



 




  1. GİRİŞ



18 Mart 2020 tarihinde gerçekleşen “Koronavirüsle Mücadele Eş Güdüm Toplantısı”nın ardından düzenlenen basın toplantısında salgınla mücadele kapsamında 19 maddelik bir ekonomik tedbir paketi devreye sokulduğu açıklanmıştır. Bu 19 maddelik paketin bir parçası olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun[1] 330’uncu maddesine istinaden 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı alınmış olup buna ilişkin İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulması Hakkında Karar (“Karar”), 22 Mart 2020 tarih ve 31076 sayılı Resmi Gazete’de  yayımlanmıştır.



Buna ek olarak, adli sürelerin durdurulmasına ilişkin yeni bir yasal düzenleme de yapılmış olup, konu ile ilgili 7226 sayılı Kanun (“Kanun”) 26 Mart 2020 tarih ve 31080 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Söz konusu Kanun, Karar ile getirilen düzenlemelere ilişkin hükümler de barındırmaktadır. Böylece, kanunlarda belirtilen sürelerin bir Cumhurbaşkanlığı Kararı ile durdurulmuş olması nedeniyle ortaya çıkan “yasallık” ve “geçerlilik” tereddütleri de giderilmiş bulunmaktadır.




  1. KARAR KAPSAMINDAKİ DÜZENLEME



22 Mart 2020 Tarihinden İtibaren 30 Nisan 2020 Tarihine Kadar Tüm Takipler Durdurulmuştur



Karar’ın yayım tarihi olan 22 Mart 2020 tarihinden 30 Nisan 2020 tarihine kadar ülke çapında yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takiplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir. Karar uyarınca bu tarihler arasında mevcut icra ve iflas takipleri duracağı gibi yeni takip açılamayacak olup, ivedilik arz eden ihtiyati haciz kararının icrası ve infazı da yapılamayacaktır.[2]



Söz konusu düzenleme ile, salgın nedeniyle nakit akışı bozulan işletme ve kişilerin geçici süreli de olsa korunması ve ekonomik hayatın olağan akışına dönmesi için gerekli nakit akışının tekrar sağlanması amaçlanmıştır.




  1. ADLİ SÜRELERİN DURMASINA İLİŞKİN DÜZENLEME


    1. 13 Mart 2020 Tarihinden 30 Nisan 2020 Tarihine Kadar Durdurulan Süreler





13 Mart 2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren:




  • dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri;

  • hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler;

  • 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu[3], 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu[4] ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu[5] ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler; ve

  • arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler,



30 Nisan 2020’ye kadar durdurulmuştur.






    1. Duruşmaların Ertelenmesine İlişkin Olarak Yetkili Makamlar Tayin Edilmiştir





Adli sürelerin durma süresince duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi de dâhil olmak üzere alınması gereken diğer tüm tedbirler ile buna ilişkin usul ve esasların; Yargıtay ve Danıştay bakımından ilgili Başkanlar Kurulu, ilk derece adli ve idari yargı mercileri ile bölge adliye ve bölge idare mahkemeleri bakımından Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Adalet hizmetleri bakımından da Adalet Bakanlığı’nın yetkisinde olduğu yönünde düzenleme yapılmıştır.



Hem icra ve iflas takipleri, hem de dava açma sürelerine ilişkin olarak, salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı’nın söz konusu durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabileceği ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabileceğine ilişkin husus da Kanun kapsamında hüküm altına alınmıştır.




  1. SONUÇ



COVID-19 salgını kapsamından yukarıda değinilen tedbirlerin, salgın nedeniyle gerçek kişi ve/veya tüzel kişiler nezdinde meydana gelecek ekonomik olumsuzluklar karşısında, cebri icra tehdidinin önüne geçerek, ekonomik hayatın düzeltilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca, adli süreler içerisinde yapılması zorunlu olan yargı işlemlerinin durdurularak, adliyelerdeki yoğunluğun azaltılması, salgının yayılmasını önlemek açısından oldukça faydalı olarak değerlendirilmektedir.  










Daha detalı bilgi için aşağıdaki numaralardan Bezen & Partners’a ulaşabilirsiniz:



Yeşim Bezen (Telefon + 90 212 366 6804, E-posta [email protected])



Serdar Bezen (Telefon +90 212 366 6803, E-posta [email protected])




 



 



[1] 19 Haziran 1932 tarih ve 2128 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.





[2] Karar ile tüm icra ve iflas takiplerinin duracağı ve yeni takip işlemleri ile ihtiyati haciz uygulanamayacağı hüküm altında alınmış ise de nafaka alacakları bakımından bu düzenleme geçerli olmayacaktır.





[3] 20 Ocak 1982 tarih ve 17580 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.





[4] 17 Aralık 2004 tarih ve 25673 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.





[5] 4 Şubat 2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.




TOP