COVID-19 ile mücadele kapsamında iş ve sosyal güvenlik mevzuatındaki son gelişmelere ilişkin Bilgi Notumuz yayınlanmıştır.
BİLGİ NOTU: COVID-19’la Mücadele Kapsamında İş ve Sosyal Güvenlik Hukukundaki Son Gelişmeler |
- GİRİŞ
Dünya Sağlık Örgütü tarafından salgın hastalık ilan edilen COVID-19 salgınının yayılmasının önüne geçmek maksadıyla bir dizi tedbir alınması amacıyla, 26 Mart 2020 tarihli ve mükerrer 31080 sayılı Resmi Gazete’de 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) yayımlanmıştır.
Kanun, COVID-19 salgınının ülkemizde yaratabileceği olumsuzluklara ilişkin çeşitli alanlarda önlem ve destek kalemleri öngörmekte ve özellikle ülkemizde çalışma ve sosyal hayatın maruz kalabileceği zararları en aza indirmek amacıyla içerdiği önemli sosyal güvenlik düzenlemeleri yönünden dikkat çekmektedir.
Bu doğrultuda Kanun, özellikle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (“SSGK”)[1] ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu (“İSK”)[2] yönünden önemli düzenlemeler öngörmüştür. Kanun, ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu (“İş Kanunu”)[3] ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (“Sendikalar Kanunu”)[4] kapsamında hem işçi hem de işverenler lehine düzenlemeler içermektedir.
Yapılan düzenlemelerde dikkat çeken hususlara ilişkin özet mahiyetindeki bilgilendirme ve değerlendirmelerimiz aşağıdaki şekildedir.
- 2020 YILI İÇİN İŞSİZLİK SİGORTASI FONU DESTEĞİ
Kanun’un 29. maddesi ile SSGK’ya Geçici 80. Madde eklenmiştir. İlgili maddeyle SSGK madde 4/a kapsamında olup, haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulanan sigortalıları hizmet akdi ile çalıştıran işverenlere, ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilerek işsizlik sigortası fonundan[5] (“İşsizlik Sigortası Fonu”) karşılanacak şekilde 2020 yılında asgari ücret desteği sağlanacaktır. Bu şekilde, belirli bir süreliğine olağan çalışma şartlarını sağlayamayacak işverenler ve dolayısıyla bundan olumsuz etkilenebilecek işçilere ekonomik yardım sağlanması amaçlanmaktadır.
Buna göre getirilen destek ile:
- 2019 yılının aynı ayına ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde prime esas günlük kazancı[6] 128 TL ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2020 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının; ve
- 2020 yılı içinde ilk defa SSGK kapsamına alınan iş yerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının;
2020 yılı Ocak - Aralık ayları/dönemi için günlük 2,50 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, işverenlerin ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilecektir. Söz konusu destek tutarları İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacaktır.
Yukarıdaki (a) bendinde 128 TL olarak belirtilen tavan tutar, toplu iş sözleşmesine tabi özel sektör işyerlerinde 256 TL olarak uygulanacaktır.
Ek olarak ilgili maddede, yukarıda belirtilen İşsizlik Sigortası Fonu desteğinden yararlanabilmek amacıyla, işletmenin kapatılarak başka bir unvan veya ad altında veya başka bir iş birimi olarak açılması veya grup şirketler içerisinde yine bu amaçla işçilerin kaydırılması ve benzeri muvazaalı işlem yaptığı tespit edilen işverenlerden, İşsizlik Sigortası Fonu’nca karşılanan tutarın gecikme zammı ve gecikme cezası ile tahsil edileceği düzenlemektedir.
Bahse konu mahsuplaşmanın geçmiş dönem Ocak ve Şubat aylarını da içermesi sebebiyle, hangi aya ilişkin tahakkuklardan başlayacağının SGK’nun yayınlanacağı ek genelge ile belirleneceği beklenmektedir.
- KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNDEN YARARLANMA ŞARTLARININ HAFİFLETİLMESİ
İSK uyarınca, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması hallerinde, sigortalılara, çalışamadıkları dönem ya da saatler için işsizlik sigortası kapsamında gelir desteği sağlanmaktadır. Söz konusu uygulama kısa çalışma ödeneği olarak adlandırılmaktadır. Kısa çalışma ödeneği kapsamında işçilere ilişkin genel sağlık sigortası primleri de karşılanmaktadır. Kısa çalışma halinde, günlük kısa çalışma (işsizlik) ödeneği, sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60'ıdır. Kısa çalışma ödeneğinin aylık toplamı ise, işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının 1.5 katını geçemeyeceği düzenlenmiştir.
İSK uyarınca kısa çalışma uygulamasının süresi en fazla üç ay olup, Cumhurbaşkanınca bu süre altı aya kadar uzatılabilir.
Kanun, İSK’ya eklediği Geçici 23. Madde ile kısa çalışma nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlanma şartlarını hafifletmiştir.
Bu kapsamda, 30 Haziran 2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, COVID-19 kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan başvuruları için, işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için aşağıdaki şartları yerine getirmesi gerekecektir:
- kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak ya da çalışma saatlerinin azaltılması;
- kısa çalışmanın başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olarak çalışıyor olmak (Kanun’un yürürlüğünden önce bu süre 120 gün olarak uygulanmaktaydı);
- son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıyor olmak (Kanun’un yürürlüğünden önce bu süre 600 gün olarak uygulanmaktaydı); ve
- işsizlik sigortası primlerinin ödenmiş olması.
Bu koşulu taşımayan işçiler ise, kısa çalışma süresini geçmemek üzere, eğer varsa hak kazandıkları son işsizlik ödeneğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanma hakkını haiz olacaklardır (örneğin 180 günlük işsizlik ödeneği hakkından yararlanırken 120. gün işe giren bir işçi, kısa çalışma ödeneği şartlarını taşımıyor olsa dahi, kalan 60 gün boyunca bu mevcut hakkından yararlanmaya devam edebilecektir).
Bununla birlikte, bu madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde İş Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan ahlak ve iyi niyete uymayan haller ve benzerleri nedeniyle olan haklı sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekmektedir.
Uygulamada, işverence yapılan başvurunun ardından, iş müfettişleri tarafından gerekli incelemeler yapılarak, söz konusu kısa çalışma ödeneğine hak kazanılıp kazanılmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Anılan sebeple, bu hüküm altında yapılan kısa süreli çalışma ödeneğine yapılan başvuruların, başvuru tarihinden itibaren en geç 60 gün içinde sonuçlandırılacağı hükme bağlanmıştır. Cumhurbaşkanı başvuru tarihini 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatmaya ve farklı gün belirlemeye yetkilidir.
Anılan değişiklik ile COVID-19 nedeniyle olumsuz etkilendiği gerekçesiyle işveren ve işçilere destek olunarak salgının yarattığı ekonomik olumsuzlukların hafifletilmesi amaçlanmıştır.
- TELAFİ ÇALIŞMA SÜRELERİNİN ARTIRILMASI
İş Kanunu’nun 64. maddesi uyarınca, zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi gibi nedenlerle, normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması durumunda işveren, çalışılmayan süreler için işçilerin telafi çalışması yapmasını talep edebilmektedir.
COVID-19 salgını nedeniyle ülkemizde birçok işyerinin zorunlu olarak tatil edilmesi, çalışma saatlerinin önemli ölçüde azalması durumlarının yaşandığı ve yaşanacağı açıktır. Söz konusu salgına ilişkin sürecin ne zaman sona ereceği de mevcut koşullarda tahmin edilemeyeceğinden Kanun’un 43. Maddesi, kanaatimizce yerinde bir düzenleme ile, İş Kanunu’nun telafi çalışmasını düzenleyen 64. maddesine birtakım değişiklikler öngörmüştür. Buna göre; İş Kanunu’nun 64. maddesi uyarınca, telafi çalışmasına, çalışmama süresinin sona ermesinden itibaren 2 (iki) ay içinde başlanılabiliyorken, anılan değişiklikle bu süre 4 (dört) aya çıkarılmıştır. Ek olarak, Cumhurbaşkanı’na bu 4 (dört) aylık süreyi iki katında kadar çıkartabilme yetkisi verilmiştir.
- DİĞER DÜZENLEMELER
Yukarıda değinilen düzenlemeler haricinde Kanun, genel olarak COVID-19 salgının ekonomik etkilerini hafifletmek amacıyla aşağıdaki düzenlemeleri getirmiştir:
- SSGK’nın Ek 19’uncu Maddesinde değişiklik yapılarak yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı alan emeklilere ve hak sahiplerine dosya bazında 1.000 TL olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarı artırılarak 1.500 TL’ye yükseltilmiştir. Bu hüküm 2020 yılı Nisan ayı ödeme döneminden itibaren geçerlidir;
- Kanun’un 16. maddesi ile tehlikeli ve çok tehlikeli işler kapsamındaki mesleklerde (yüksek gerilim teçhizatı test elemanı, otomotiv gövde onarımcısı vb.[7]) çalışanlar tarafından temin edilmesi gereken Mesleki Yeterlilik Belgesine ilişkin sınav ve belge ücretlerinin tamamının İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmasına yönelik uygulama 31 Aralık 2019 tarihi yerine, 31 Aralık 2021 tarihine kadar uzatılmıştır; ve
- Sendikalar Kanunu’nun 26. Maddesi uyarınca sendikaya üye işverenlerin çalıştırmış oldukları işçilerin sigorta primlerinin işveren payının ödenmesinde kullanılmak üzere karşılıksız yardıma dayalı dayanışma ve yardım fonu kurulabilmektedir. Önceden sendikalar, yardım fonunu ancak nakit mevcutlarının %25 (yüzde yirmi beş)’ini geçmemek şartıyla kurabilmekte iken, Kanun ile %25 (yüzde yirmi beş) olan bu sınır, %35 (yüzde otuz beş) olarak değiştirilmiştir.
- SONUÇ
COVID-19 salgının ekonomik ve çalışma hayatları üzerindeki olumsuz etkileri göz önünde bulundurulduğunda, özellikle İşsizlik Sigortası Fonu desteği ve kısa çalışma ödeneği ile ilgili getirilen değişikliklerin ekonomik etkilerin azaltılması konusunda oldukça faydalı olacaktır.
Daha detaylı bilgi için aşağıdaki numaralardan Bezen & Partners’a ulaşabilirsiniz: Yeşim Bezen (Telefon + 90 212 366 6804, E-posta [email protected]) Serdar Bezen (Telefon +90 212 366 6803, E-posta [email protected]) |
[5] İşsizlik sigortası primleri ile, Devlet tarafından yapılacak katkı ve yardımların, ayrıca İSK gereğince işçi ve işverenlerden alınacak ceza, gecikme zammı ve faizler ile diğer her türlü gelir ve kazançların toplandığı ve Devlet güvencesinde olan fon.
[6] SSGK’nın 80. Maddesi uyarınca, çalışanın prime esas günlük kazanç miktarının hesaplanmasında aşağıda sayılan ödeme kalemlerinin brüt toplamı dikkate alınır: (i) hak edilen ücret, (ii) prim, ikramiye gibi çalışana ücretine ek olarak ilgili ay için işveren tarafından yapılan ödemeler ve yan yardımlar.
[7] https://www.myk.gov.tr/index.php/tr/mevzuat-ve-gerekli-dokumanlar/1888-mevzuat-rehber-ve-kilavuzlar